22 Mart 2010 Pazartesi

Eğitim şart...

Bu günden itibaren bir hafta yokum… Eğitime gidiyorum… “Eğitim şart” diye boşuna söylenmemiş…  Ya da “öğrenmenin yaşı yok” diye… Evet, öğreneceğiz inşallah… Yeni şeyler öğreneceğiz…

Büyüklerimiz öyle uygun görmüş, gidiyoruz eğitime… Doluşacağız birazdan otobüse… Ver elini Gebze… TÜBİTAK’a bağlı bir merkez varmış Gebze’de… Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü isminde bir yer… Oraya gidiyoruz… Sever bizimkiler sevk ve idareyi… Millet olarak en sevdiğimiz şeydir sevk ve idare… Çalışmayı sevmez kimse… Herkes sevk ve idare etmek ister… Askerde bile daha ilk haftasında herkes onbaşı olmak ister… Emrinde on askeri olsun ister… Yönetici olmak ister Türk insanı… Yönetmek ister…

Evet müfredata bakıyorum… Kalabalık ve iddialı…

 -Yeni yönetim yaklaşımları
 -Ekip olarak sorun çözme
 -Tekrarlanan davranış kalıplarımız (Film izleme)
 -Stratejik yönetimin temel kavramları
 -Vizyon çalışması
 -SW (strong and weakness) analizi
 -Yenilik üzerine
 -Performans yönetimi
 -Stratejik düşünme
 -Liderlik ve motivasyon

Evet konular bunlar… Bayılırım bu konulara… Ayağı yere basmayan tercüme kokan konulara… Anlatanın bile ne olduğunu tam olarak anlayamadığı konulara… Zaten bir modadır gidiyor bu stratejik yönetim, vizyon, performans, motivasyon, liderlik vs… Hele devlette ne anlam ifade eder ki bu ağdalı konular… Sanki işe göre eleman alabiliyorsun da… Ya da hak edene hak ettiği ücreti ödeyebiliyorsun da… Sanki yükselmeler hep liyakate göre yapılıyor da güzelim kamu kurumlarında…

Anlamsız eleştirmek… Büyüklerimiz uygun görmüş, gideceğiz eğitime… Öğreneceğiz ve uygulayacağız… Nasıl lider olunurmuş öğrenip geleceğiz… Sonra da bekleyeceğiz birimimizin başına lider olmayı… Sanki lider olmak için yaratılmışlardan fırsat bulacağız da… Evet öğreneceğiz stratejik yönetim ve performans yönetiminin inceliklerini… Öğrenelim ki talip olmayalım yönetime… Cuma’ya görüşmek üzere…

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhabalar DelilerTeknesi,

Şimdi ben sizin konumunuzu ve nerede çalıştığınızı merak etmekle birlikte, bu konuların açıklanmamasının doğru olduğu inancımı da belirtmek isterim.

Şimdi ben emekli olmadan önce Milli Eğitim Teşkilatında Şef kadrosunda, yani idari sınıfta bir personeldim. Ünvanımız idareci sınıfında olmakla birlikte asla idareciliği sevmediğim için; aynı Türkiye'nin dışındaki ülkelerin idarecileri gibi çalışırdım. Yani, kazmayı küreği elime alır, çalışana sen biraz dinlen der ve sallardım kazmayı küreği toprağa.

Planlanan bu hizmetiçi eğitim faaliyetleri bizim alt yapımıza çok lüks, önce alt yapımızı bu tür faaliyetlere uygun bir hale getirmeliyiz ki, ondan sonra bu tür hizmetiçi eğitim faaliyetlerinin bir faydasını görelim.

Şasesi zayıf olan bir dingilin üzerine çekemeyeceği yükten fazla büyük bir kamyon kasasını yerleştirirseniz, trafikte seyrederken "KÜT" diye ortadan ikiye bölünür ve yolda kalırsınız.

Bu güzel konuyu bizimle paylaştığınız için size çok teşekkür ederim. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. İnşallah bir gün bizler de milletçe o seviyelere geliriz.

Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın. Başarılar dilerim. İnşallah faydasını görürsünüz.

Nurdan'dan dedi ki...

yolun açık olsun

Adsız dedi ki...

Efendim, merhabalar;
GOOGLE’de birden fazla elektronik hesabım vardı. Kullanmadığım hesapları ve bu hesaplara bağlı diğer ürünleri silmek istediğim de, yanlışlıkla 13 bloğumun da bağlı bulunduğu recepaltun55@gmail hesabını silince, hesabımla birlikte tüm bloglarımda silindi. Bu geri alınamaz işlemden dolayı, arkadaşlarımın yazmış oldukları o değerli ve güzel yorumlarla birlikte zaman da silinmiş oldu.

Bloglarımla birlikte o güzel ve değerli yorumları da silindiği için, tüm blogcu arkadaşlarımdan özür dilerim.

Yeni e_mail hesabım: altunreco@gmail.com
Yeni blog adresim: http://altunrecep.blogspot.com
Desteğiniz için teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.

Deliler Teknesi dedi ki...

Arkadaşlar yorumlarınız için teşekkürler... Eğitimim nihayet bitti ve kürkçü dükkanına döndüm... Program çok yoğun olduğu için bloglarla ilgilenemeim maalesef... Ama buradayım artık...