22 Eylül 2010 Çarşamba

ÖSYM...

ÖSYM başkanı Ünal Yarımağan dün görevden ayrıldı... Haberlerde izledim, kurumdan ayrılışı sırasında personeli uğurluyordu onu... Hem personelin, hem de kendisinin oldukça duygulu anlar yaşadığı yüz ifadelerinden anlaşılıyordu... Böyle durumların ne kadar zor olabileceğini anlayabiliyorum... Kolay değil, yıllarca gece gündüz çalış çabala... Bişeyler yapmak için uğraş... Sonunda bir skandalla "başaramadı" yaftasını ye ve ayrıl... Hiç kolay değil... Hem de alabildiğine sevimsiz bir durum...

Ünal Yarımağan'ı tanımam... Son kopya skandalına kadar da ÖSYM'nin başında kim varmış diye hiç merak etmemişim... Daha doğrusu ÖSYM denince bende çağrışım yapan tek isim merhum Altan Günalp'tır... Zira 80'li yılların ortalarında üniversite sınavlarına girerken başkan oydu... Biz de ister istemez onun ismini ezbere bilirdik... Ne de olsa onun imzasıyla bir kaç kez zarf almıştık bu kurumdan... O yıllardaki kurumun ismi sanırım ÜSYM idi... Her neyse...

Başkanın istifa haberini ve kurumdan ayrılış görüntülerini üzülerek izledim... Üzüntüm hem başkana dairdi, hem de kurumun kendisine dairdi... Başkanı tanımıyorum ama sıkıntısını gayet iyi anlıyorum... Yüz ifadesine bakılırsa, çok dürüst ve namuslu olduğu da rahatça söylenebilir... Bu da nasıl bir değerlendirme demeyin lutfen... İnsanları anlamanın en kestirme yolu yüz ifadesine bakmaktır... Her şey yazar orada... İyilerin yanında; sahtekarı da, hırsızı da, arsızı da okuyabilirsiniz oradan... Ben şahsen başkanın televizyonlara yansıyan yüz ifadesinden "iyi bir insan" portresi okudum... Aynı zamanda çalışmış ve yorulmuş bir insan görüntüsü de vardı orada... Böyle bir insan için sonuç böyle olmamalıydı ama oldu işte... Bazen süreci yönetemeyebiliyorsunuz... Bu yönüyle sayın başkanın gidişinden derin üzüntü duydum...

Başkan hakkında söylediklerimi kurumun tamamı için söyleyemiyorum maalesef... Belli ki başkanın iyi niyeti ve güveni, personeli tarafından suistimal edilmiş... Ortaya çıkan sıkandallar belki de aysberkin görünen kısmı... Bilemiyorum artık... Ama bu kurumda kendilerinden her türlü melanetin beklenebileceği oldukça kaşarlanmış tiplerin olduğu anlaşılıyor... İnşallah bu vesileyle iyi bir neşter atılır bu kuruma... İnsanlarımızın güvenini tekrar sağlamak için cesaretle gitmek gerekiyor olayların üstüne...

Bu konuya niye değindim şimdi? ÖSYM sıradan bir kurum değil... Milyonların bel bağladığı, ağzına baktığı bir kurum... Kul hakkı üzerinde en fazla titrenmesi gereken kurum... Ve de en önemlisi... Cumhuriyet Türkiyesinin yaratabildiği ender kurumlardan biri... Bu gün ülkemizdeki köklü ve geleneği olan kuruluşların hemen hemen hepsi Osmanlı'dan miras bize... Harbiyesi, hariciyesi, tıbbiyesi, mülkiyesi hep Osmanlı'dan miras kurumlar... Ama ÖSYM yeni bir kurum olmasına rağmen temelleri sağlam atılmış bir kurumdu... Oralarda torpil, kayırma, kopya gibi işlerin olabileceği kimsenin aklına gelmezdi... Hiç bir milletvekili, hiç bir bakan "hamili kart yakınımdır" diye birilerini göndermezdi oraya... En azından böyle bilinir, böyle algılanırdı... Ama son kopya sakandalı altüst etti her şeyi... İmajı zedelendi bu güzide kurumun... Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır... Ama yine de elden ne geliyorsa yapılması lazım... Kurtarılması lazım bu kurumun imajı... Kurtarılabildiği kadar... Zira kolay olmuyor kurumsal yapıların tesisi... Yapması zor ama yıkması çok kolay...

Ülkemizde ciddi bir dejenerasyon süreci yaşanıyor... Yılların birikimiyle oluşmuş köklü kurumlar çatırdıyor artık... Hariciye, maliye, mülkiye bu hale geldi maalesef... Gelenekler, teamüller işlemez oldu bu kurumlarda... Askeriye de farksız... Ülkemiz kalkınıp geliştikçe daha da mükemmelleşmesi gereken bu kurumlar, geçmişini mum ışığıyla arıyor şimdilerde... Yeni oluşturduğumuz kurumlar ise hiç istikbal vaadetmiyor... Son on yılda 8-10 tane yeni kurum oluşturuldu... Çoğunluğu üst kurul niteliğinde bu kurumların... Ama bakıyorsunuz Rekabet Kurumu dışında kurumsal bir yapıya kavuşmuş bir tek kurum göze çarpmıyor... Yüksek maaşla ayakta duran derme çatma yapılar çoğunluğu... Durum bu iken ÖSYM'nin de elden gitmesine gönül razı olmuyor... Dur demek lazım... İzin vermemek lazım... Bişeyler yapmak lazım...

Her şeyden önce de ÖSYM'yi eski saygınlığına taşıyacak yeni bir başkan... Saygın ve bilge bir şahsiyet... Vekaleten falan değil, asaleten... Hemen, derhal... Siyasi nüfuzu ağır basanların ağzı sulanmadan...

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

Memleketin kanayan yaralarını görüyor ve bu yaralara parmak basıyorsunuz.

Siyasi nüfuzu ağır basanların ağzı sulanmadan, ÖSYM'yi eski saygınlığına kavuşturacak ehliyetli ve liyakatlı bir yöneticinin atanmasını en az ben de sizin kadar istiyorum.

Eskiden de böyle şeyler olsaydı, mutlaka gün yüzüne çıkardı değil mi? Yoksa, eskiden de oluyordu da sıkı mı tutuluyordu?

iyi ve güzel ne varsa, paylaşmak adıan şimdilik hoşçakalın.

minimalist dedi ki...

aynen diyorum başka da bir şey demiyorum...

Adsız dedi ki...

Vallahi ben de aynen katılırım sözlerine.Artık her taşın altında bir kumpas arar hale geldim.Komplo teorisi filmin setine düşmüş gibiyim.Bir olay patlıyor ucunun nereye dayandırılacağını kimse bilmiyor.Hayra yormak istiyorum geleceğimizi al işte üstüne sanat galerilerine yamyamlar saldırıyor, terör ateşkes ilan edilmişken bile durmuyor.İçim bulanıyor artık.

tarih84 dedi ki...

kopya sıkandalının gün yüzüne çıkması bir çok siyasi çıkarcıya gün doğdurdu.yeni çığırtkanlık kurumnların kendilerinin sınav yapması...saçmalığa bak...zaten torpille yeteri kadar adam yerleştirmeleri yetmiyormuş gibi şimdide hepten toptan kendi usullerince yapacakları sınavlarla vasat ve vasıfsız kişilikleir dolduracaklar.

mutfakcini dedi ki...

İnşallah bundan sonra bu tarz şeyler yaşanmaz.Hakedenleringeleceğiyle,umutlarıyla oynanıp,emekler boşa çıkarılmaz..Görevini layığıyla yapabilecek bir yönetici görürüz karşımızda.Sevgiler..

MAVİ TUTKU dedi ki...

Bu öyle acaip birşeydiki doğrusu kimseyi suçlayamadım ben. Çünkü tüm hile yöntemleri ilk defa uygulanmış ve akıl alır gibi değil..ama bundan sonra yine olursa bu mazur görülemez bu yöntemleri öğrenipte..

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Bir yorumda benden vardı kaptanım karışmış olabileceğinden özetini bir daha yazayım.

Saygın yeni başkanı nasıl buldunuz?

Deliler Teknesi dedi ki...

Arkadaşlar değerli yorumlarınız için teşekkürler...
PS: Nur Hanım, yeni başkan hakkındaki yorumlarım başka bir yazıya konu olsun inşallah... Selam ve hürmetler.