14 Eylül 2010 Salı

Geçti gitti işte...

Referandum nihayet bitti... Sonucu çok önemsememiştim zaten... Olaya kara veya ak penceresinden hiç bakmamıştım... Umarım etraftaki seçim havası da en kısa zamanda dağılır ve bunun getirdiği derin ayrışma son bulur... Zira sevmiyorum kamplaşmaları... Nedense ülkemde derin bir güvensizlik hakim... İnsanlarımız kuşkuyla bakıyor birbirine... Biri diğerini eğitimsiz, lümpen buluyor... Herkes kendi bakış açısını tek doğru olarak görüyor... Halbuki tek doğru diye bir şey yok... Herkesin doğrusu kendine... Yeter ki dayatma olmasın...

Referandum sonuçları bana göre normal... Sürpriz değil yani... Her zaman sokaktaki insanı önemserim... Onun ne düşündüğünü öğrenmeye, anlamaya çalışırım... Sokaktaki vatandaş Tayyip Erdoğan'a güvenmeye devam ediyor... Özellikle AKP veya Ak Parti demedim de Tayyip Erdoğan dedim... Zira o kunuda net bir fikrim yok... Yani kurumsal olarak AKP'nin bir benimsenmişliği var mı bilemiyorum... Ama vatandaşımızın Tayyip Erdoğan'a teveccühünü net olarak görebiliyorum... Bu kolay bir şey değil... Takdir etmek gerekiyor Tayyip Erdoğan'ı... İki seçim dönemi geçmiş hala dimdik ayakta... Üçüncü seçimi de güçlü şekilde kazanacağından şüpheniz olmasın... Türk siyasi tarihinde bu başarının başka bir örneği yok gibi...

Bu başarıyı değişik şekillerde izah edebilirsiniz... Kömür dağıttı, makarna dağıttı, buzdolabı dağıttı falan diyebilirsiniz... Amerika destekledi, AB destekledi falan da diyebilirsiniz... İtirazım olmaz... Ama yiğidin hakkını teslim etmek gerekir... Neyle izah ederseniz edin bu bir başarıdır... Hem de büyük bir başarı... Türkiye'de üç dönem üst üste seçim kazanmak büyük marifet ister... Bunun tılsımı nedir bilemiyorum... Zira yurdum insanı tez sever, çabuk bıkar... Normal koşullarda bu aşk şimdiye bitmiş olması gerekirdi... Tayyip Bey'den usanmış olması gerekirdi Türk insanının... Ama olmadı nedense... Bıkmadı halkımız... Sanırım insanımız ilk defa kendinden görüyor başbakanı... Ve önemsiyor bu özelliği... Mendereslerin, Demirellerin, Özalların, Ecevitlerin de belki kendilerine benzeyen çok yönleri vardı... Ama mutlaka benzemeyen bir tarafları da vardı... Örneğin Ecevit... Rahmetli "Halkçı Ecevit" olarak bilinirdi ama Robert Koleji mezunuydu... Robert Koleji mezunu biri ne kadar halktan olabiliyorsa, rahmetli de o kadar halktandı yani... Sanırım Tayyip Bey'i katıksız halktan biri olarak görüyor vatandaşımız... Belediyeye işçi olarak girmiş biri, toprak sahalarda top tekmelemiş biri... Her neyse...

Kılıçtaroğu hakkında net bir kanaate ulaşmış değilim... Çok uğraştı, çok çalıştı tamam... Ama ne kadar sistematikti bilemem... Türkiye koşullarında siyaset yapmanın inceliklerine ne kadar vakıf bilemiyorum... AKP'nin bu konudaki uzmanlığına şapka çıkarmamak mümkün değil... Ama CHP ve Kılıçtaroğlu konusunda net bir şey söyleyemiyorum... Örneğin niye genel af çağrısında bulundu Kılıçtaroğlu anlamış değilim... Konjonktürel olarak bunun bir getirisinin olmayacağını, bilakis oy kaybettireceğini bilmesi gerekirdi diye düşünüyorum... Hele bir siyasetçinin seçmen kaydını takip etmemiş olmasını anlamak mümkün değil... Bunu hiç bir şekilde izah edemezsiniz... Sanırım bu konu ileride çok başını ağrıtacak Kılıçtaroğlu'nun... İyi malzeme verdi rakiplerinin eline... Seçim meydanlarında "kendi oyuna dahi sahip çıkamayan" diye başlayan nutuklar duyarsanız şaşmayın... Net bir kanaate ulaşmamış olsam da Gandi hareketi bitmiştir demiyorum henüz... Kılıçtaroğlu'nun saflığı, temizliği ve çalışkanlığı mutlaka karşılık bulur bu ülkede diye düşünüyorum...

Bahçeli'nin işi çok daha zordu bu seçimlerde... Hayır safında yer almasını anlayabiliyorum... Ama bunu seçmenine izah etmesi zordu... Gerçekten de zor oldu galiba... Zira seçmeni pek takmışa benzemiyor Bahçeli'yi... Bundan sonraki seçimlerde işi daha da zor olacak Bahçeli'nin...

Evet, seçimler bitti... Sonuç inşallah ülkemiz ve insanlarımız için hayırlı olur... Ayrışma ve kamplaşmanın bir an önce son bulmasını diliyorum... Bu ülke bizim ve hepimizin... Birlikte yaşamaktan başka bir seçeneğimiz yok gibi... O halde birbirimizi üzmek niye... Kardeşçe yaşamak varken...

6 yorum:

ezgilimelodi dedi ki...

Seçimde görevliyken neyin,nasıl olduğunu çok daha iyi anladım...
İnsanlar derin bir ayrımın çukuruna düşmüşler...
Üzüldüm sadece...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

"Kardeşce yaşamak varken" kardeşce yaşar gibi yapıyoruz..

Bu halk Recep beyi tutmasının sebebi kendinin aynası olması ki! biz yalanı, dolanı, riyayı, satmayı, söylemi, küfürü,hakareti seven kompleksli bir milletiz..


Sonuçlar gerektiği gibi aynen, bu ülke kişilik sahibi olarak ancak bu kadar çıkartabilir ve hatta daha az bile görüyordum.
Çürüyen bir toplum içinden ancak bu kadar sağlamı çıkartabilir..
Recep Tayyip Erdoğana güvenen halk ülkenin bölünmesinden, satılmasından yana bir gün cami uğruna verilen oylar karşılığında kendilerini kilisede bulduklarında iş işten geçecek.

Yormum belki ağır oldu ama benim bildiğim gerçek de bu kaptanım.
Sevgilerimle...

minimalist dedi ki...

Kılıçtaroğlu'nun oy kullanamadığını öğrenince ilk aklımdan geçen aynen senin gibiydi. "İyi malzeme verdi; seneye bunlar seçimde bol bol aleyhine kullanılır hem de bol kahkaha ile :(((

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

Birbirimizi üzmeden, kardeşçe, kamplaşmadan yaşama ile ilgili dilek ve temennilerinize aynen katılıyorum. Bu dilek ve temennilerinizden dolayı şükranlarımı arz ediyorum.

Bir dönem daha iktidarını muhafaza ederek tek başına iktidara gelir dediğiniz parti lideri ve şu anda ki hükümetin Başbakanı, evet sizin de dediğiniz gibi bir daha hem de tek başına iktidara gelecek.

"Yaşamın Kıyısında" rumuzlu bir yorum okudum.Şu andaki hükümetin başında bulunan Başbakanın, bu milletin aynası olduğunu söylüyordu. Bence bu yorumcu arkadaşımız biraz haklı gibi geliyor bana.

Polemiklere girmek istemiyorum ama, bizim daha 40 fırın ekmek yememiz gerekiyor galiba!!!

Bu güzel konu ve paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Bu tartışma ortamlarında herkes düşüncesini ve konu ile oluşan fikrini açıkca söylemeli, ama tabi birbirimizi üzmeden, kamplaşmadan ve kardeşçe olmalı.

Sizi en Güzel'e emnaet ediyor ve sağlık ve mutluluklar diliyorum.

İyi ve güzel ne varsa paylaşmak arzu ve ümidiyle hoşçakalın.

Dişi Geyik dedi ki...

Sevgili Arkadaşım ,

Ben buna yine uzun yazarım da mecalim kalmadı.Ama ilerleyen günlerde Stratejilerin önemiyle ilgili bir yazıyı muhakkak konduracağım.İyi ve güzel olanları paylaşmak konusunda sana katılıyorum.Ben yine kabuğuma çekilip,kendimden yazayım en iyisi.

Deliler Teknesi dedi ki...

Değerli yorumlarınız için teşekkürler sevgili arkadaşlarım... Hangi renkten olursa olsun bütün fikirler makbuldür bu teknede...