9 Kasım 2010 Salı

Kurban ekonomisi...

Bayramları çok severim bilirsiniz... Dini, milli hiç farketmez... Kaynaşmaya, paylaşmaya vesile olarak görürüm böyle günleri... Ama kurban bayramı biraz sevimsiz gelir bana... Olayın dini boyutu başka tabi ki... Orasına diyecek bir sözüm olmaz... Kutsal kitaplar yazmışsa başım üstüne... Sorgulamaktan bile imtina ederim...

Olayın dini boyutunu bir kenera bırakacak olursak... Kurban bayramındaki şehir manzaraları rahatsız eder beni... Kurban çadırları, kamyonetlerde taşınan gözü pörtlemiş danalar, kan revan içindeki kesim alanları, et paylaşan kalabalıklar pek bir sevimsiz gelir bana... Bu nedenle içi buruk girerim bu bayrama... Bu iş ne kadar organize de yapılsa sinmez içime... Çağımızın şehir yaşantısına uygun yeni bir yorum gerekiyor galiba bu bayrama... Yapılabilir mi, ya da ne zaman yapılabilir bilemiyorum...

Kurban ibadeti aynı zamanda ekonomik boyutu olan bir ibadet... Parasal yanı var yani... Parasal boyutu olan her olgunun zamanla değişime uğraması kaçınılmazdır... Bu ibadet de mutlaka zamanla değişime uğramıştır... Ekonomik getirisini maksimize edecek şekilde bir değişim... Ama bu konunun uzmanı değilim... Ne söylesem temelsiz yani... Sadece gözlemleyebildiklerimi yazıyorum...

Daha bir kaç yıl öncesine kadar "deri" ekseninde fiyatlanırdı bu bayramın ekonomik boyutu... Kurban bayramı deri kapmaca yarışına sahne olurdu... Deri toplamaya yetkili ve yetkisiz kişiler olurdu... Bu işe soyunanlar en çok deriyi toplama gayretine girerdi... İyi organize olabilenler fazla deri toplar, bunu iyi paralara tahvil ederlerdi... Bu dönemde kurban ekonomisinin hacmi haliyle pek büyük değildi...

Kurban sektörü son yıllarda şekil değiştirdi... Derinin yüzüne bakan yok şimdilerde... Bağış yoluyla kurban kesimi moda oldu artık... Bağışlayan zahmetinden kurtulmuş oluyor, bağışlanan da deriden daha büyük bir ekonomik değere kavuşmuş oluyor... Çift yönlü kazanç anlayacağınız... Önceleri aile başına bir kurban kesilirken, bu günlerde aile ferdi başına bir kurbana doğru gidiyor... Yorumlar, fetvalar bu yönde gelişiyor zira... Olayın ekonomik boyutu bu trendi zorluyor olsa gerek... Her neyse...

Asıl kurban ekonomisi bu noktada başlıyor... Yani kurban bağışlarıyla... Diyanet Vakfı, Mehmetcik Vakfı, Kızılay, Lösev, çeşitli dernek ve cemaatler... Bunlar ve daha niceleri vekalet yoluyla kurban bağışı kabul ediyor... İstisnalar dışında bu işi yapanların kesim konusunda pek bir hile yaptığını sanmıyorum... Yani bağışlayanın kurbanı mutlaka onun adına kesiliyordur... En azından geçen yıl basına yansımış olan hadiselerden sonra bu yıl bu konuda bir suistimalin olacağını düşünmüyorum... Ancak çoğu kimse kesilen etlerin fakir fukaraya dağıtıldığını sanıyor... Evet bir kısmı böyle değerlendiriliyor... Ama çok önemli bir kısmı satılarak paraya tahvil ediliyor... Satılsın, ona da bir itirazım yok... Nasıl olsa bu işi yapan kuruluşların hizmetleri doğrultusunda kullanılacak bu paralar...

Peki sorun nerede... Sorun iki noktada ortaya çıkıyor... Birincisi, daha fazla bağışta bulunulması için toplum sürekli yönlendiriliyor... Bazı cemaat ve topluluklar bu konuda adeta seferberlik ilan etmiş vaziyette... Doğmamış çocuk için bile kurban kesilmesi gerektiğine dair fetvalar yayınlanıyor... Önceleri aile başına kesilen kurbanlar şimdilerde neredeyse fert başına doğru gidiyor... Kurbanlardan biri ev için kesiliyorsa, diğerleri bağışlanıyor haliyle... Bu da doğal olarak kurban bayramı dolayısıyla kesilen hayvan sayısının artması demek... Artan hayvan talebi fiyatları şişirdikçe şişiriyor... Sorunun diğer ayağı ise bağış yoluyla kesilen hayvanların karkas et olarak piyasada satılmasında yatıyor... Piyasada satılan etler bir kaç tüccarın elinde toplanıyor... Bir kaç tüccarın eline geçen etler, yıl içinde manipüle edilmiş fiyatlardan mutfaklarımıza giriyor... Son yıllardaki et fiyatlarında yaşanan artışın ana sebebi budur diye düşünüyorum... Yani bağış yoluyla kurban kesiminin yaygınlaşması... Yoksa ülkemizdeki hayvan sayısında denildiği gibi dramatik bir düşüş falan yaşanmıyor... Sadece aynı anda kesilen çok sayıdaki hayvanın belli ellerde toplanması hadisesi yaşanıyor...

Evet, her olgu kendi ekonomisini yaratıyor... Kurban bayramı da Kurban Ekonomisi diyebileceğimiz yeni bir disiplinin doğmasına neden oldu... Bu ekonominin parasal hacmi gün geçtikçe daha da büyüyor... Arz tarafı iyi yönetilemediği için, bu yeni ekonomi bize artan et fiyatları olarak yansıyor... En azından et fiyatlarının artmasında kaldıraç görevi görüyor...

Her şeye rağmen bayramlarımız güzeldir... En azından güzel tarafından bakmaya çalışmalıyız... Herkesciklerin kurban bayramını şimdiden kutluyorum...

PS: One Lovely Blog Award listesine beni de dahil etme inceliğini gösteren sevgili arkadaşım Gımızı Momol'a şükranlarımı sunuyorum... Nedir, kime verilir, niye verilir bilemiyorum ama ödül ödüldür işte...

12 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben her şeyin değişmesi gelişmesi gerektiğine inanıyorum.O devir de öyle diye bu devir de de aynı mı olmalı? Eğer yardım yapacaksak yollarda sokaklarda pis arsalar da mı kesilmeli bu hayvancıklar?Kurban geliyor diye üçe satılan otuzüçe mi satılmalı?
Yardım bekleyen çok insanımız var elbet bunun da binbir yolu var.Ama illa ben kurban keseceğim arkadaş diyenler lütfen belediyelerin kesim için ayırdıkları alanda çocukların gözünden uzak yapsınlar bu işi.Her gün çöp konteynırlarından kol bacak çıkan bir ülkede artık bu işler sokakta yapılmasın.Hele şu "ya ben oğlana onbeşinde koç kestirdim" geyikleri hiç yapılmasın.Tüylerim diken diken oluyor.Bayramınız kutlu olsun şimdiden.

haykırış dedi ki...

Sayın Deliler Teknesi,
Müthiş bir yazı keşke tüm insanlarımız okuyabilse..
Filan kesiyor ben neden kesmeyecekmişim mantığı süregeldiği müddetçe kurban ekonomisini en büyük sektörler arasında görmemiz kaçınılmazdır.
Kimi kişiler tarafından gösteriş ve şamata uğruna kesilen o zavallı hayvanları gördükçe yüreğimi bir korku kaplar ki sormayın çünkü ehil olmayan kasapların hayvana eziyet etmeleri gibi.. Birde bunun Hac boyutu var ki dinimizin gereği olarak hacca giden kişi tarafından kesilmesi gerekir ve Araplar tarafından toprağa gömülen (şimdiki zamanda depolama yapılıyor sanırım [bedava eti kim depolamaz ki])o kurban etinin Afrika çöllerinde kaburgaları sayılacak türden aç susuz kalmış insanlara dağıtılması mümkün iken duyarsız kalınması da insanlığın farklı bir boyutu olsa gerek.
Bayramınız kutlu olsun.
Sevgi ve saygılarımla

filan nisa dedi ki...

Kısmen size bütünen Ruhgezgini'ne ;Asıl derdinizin ne olduğunu tahmin ediyorum fakat o konuyu bir kenara bırakıyorum.Kendinizi böyle bayram öncesi ve sonrası yazılar yazıp eşiniz dostunuzla konuşmakla ''ah gene kan gölü oldu heryer'' ''o kadar zavallı hayvan kesileceğine şunu şunu yapsalar ya'' ''kim bilir nereye gidiyor o bağışlar'' ''katliam bayramı'' vs vs diye paralasanız da, kahırdan geceleri gözünüze uyku da girmese bu memlekette her yıl bu memleketin müslümanları,kendilerine ALLAH'ın, evet ALLAH'ın emrettiği gibi, kurbanlarını kesecekler!

İster bir aliye on tane keserler ister kişi başına yüz tane keserler Allah'a verilen kurbanın hesabını kimseye vermek zorunda değiller!

Zaten olgun bir müslüman kurbanın nasıl kesileceğini bilir.Tek derdi sokakların kirlenmesi olan bir müslümanda nasıl yazılar yazacağını bilir!

Ruhezgini Değişen sizin beşeri ideolojileriniz dünya temelli düşünce ve fikirleriniz olabilir ancak.. İslam 1400 yıl öncesinde neyse bügün de odur değişmez!Allahın emri değiştirilemez!

İsmailini kaybetmeyenlere selamlar...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Birde madalyonun öbür yüzü var!
borçlanarak kurban kesenler, sadece kestiğinin isbatı için kesenler,
yıllık etini dolaplarına depo edenler.
Kaptanım bu güzel bayramları da zamanında yaşayan bizlerdik. Şimdikiler ne kurban ne de bayram...

Bayramını en içten dileklerimle kutlarım...

Deliler Teknesi dedi ki...

Gelen yorumlara cevap yazmak pek adetim değil... Keşke yazabilsem ama zor gelir nedense... Bu arada hakaretimsi dahi olsa küfür sözcükleri içermediği takdirde tüm yorumları yayımlamaya gayret ederim...

Bazı insanları anlamakta zorlanırım... Mesela Nisa isimli arkadaş gibilerini... Belli ki iyi müslümansın... Niyet okumayı da iyi biliyorsun... Bir ben beceremedim zaten şu insanların beynini ve ruhunu okumayı... Beni ve Ruhgezgini arkadaşımı bir çırpıda karşı safa, yani gayrimüslim mahalleye, atıvermişsin... Zararı yok, belli ki sizin mahalle yeterince dolu... Başkalarına yer kalmamış yani...

İyi de ne geçti şimdi eline bu yorumu yazmakla?.. Bizi düşünmeye mi sevkettin?.. Olaylara hiç bu açıdan bakmamıştım ya mı dedirttin? Bu yazıda ve gelen yorumlarda kurban ibadetinin özünü sorgulayan bir cümle mi gördün de adeta kin kustun... Kısacası ne kazandın...

Halbu ki iyi müslüman efendi olmalı, hakaret etmemeli, okuduğunu anlayabilmeli, kırmamalı, dökmemeli, kazanmaya çalışmalı, davetkar olmalı, özendirici olmalı, en önemlisi de hoşgörülü olmalı... Ters açıdan bakana da hoşgörülü olmalı...

Allah katında kimin daha makbul olduğunu kim bilebilir ki...

İsmail dile gelse de o konuşsa keşke...

PS: Sevgili Ruhgezgini, çok güzel bir cevap yazmışsın ama konuyu daha fazla uzatmama adına yayımlamasam diyorum... Yine de söz sende, israr edersen yayımlarım... Ayrıca senin de böyle kısır bir tartışmaya dahil olmana sebep olduğum için özür diliyorum...

minimalist dedi ki...

çok doğru bir konuya herzamanki gibi parmak basmışsın sevgili Deliler teknesi...

Kurban olayına herkesin bakışı kendine göre. Ben uzun zaman öncesinde aldığım kişisel bir karara göre kesmek yerine farklı yöntemler izliyorum; sonuçta niyet önemli ama gel görki geçenlerde bazı arkadaşlarımla bunu konuşurken onların inatla "senin dediğin başka kurban kesmek başka ille de keseceksine" getiriyorlar "niyet aynıyı" anlamıyorlar ; burdan da senin tespitlerinin ne kadar dorğu olduğunu anlıyorum...

İyi bayramlar şimdiden...

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

İslama göre; Kurban Bayramında ibadet niyeti ile kurban kesmek, hür, mukim (yolcu olmayan) müslim ve zengin kimseye VACİB'dir.

Hakk rızası için birçok hayvan kesiliyor. Bunların etlerinden ve derilerinden çok fakir kimseler de yararlanıyor. İktisadi olan mesele, dini ve ahlaki bir mahiyet kazanıyor. Şahıs menfaatı yerine toplumun menfaatı gözetilmiş oluyor.

Tabi layıkıyla uygulanırsa...

Paylaşımınız için teşekkürlerimi sunarım.

didem dedi ki...

Merhaba, goruntu kirliligi konusunda kesinlikle katiliyorum. Bu cagda bu isin hala bu sekilde, menedeniyetsiz halde yapilmasi utanc ve uzuntu verici. Sevgiler

Adsız dedi ki...

Merhabalar Deliler Teknesi,

Mübarek Kurban bayramınızı kutlarım. Tüm sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve huzurlu, güzel bir bayram geçirmenizi dilerim. Yüce Allah yaptığınız tüm ibadetlerinizi indinde kabul ve makbul buyursun inşallah!

En Güzel'e emanet olun.

neslihan erzincan özgür dedi ki...

çok teşekkür ederim.sizin ve ailenizin bayramı mübarek olsun, iyi bayramlar dilerim..sevgilerimle...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Güzel tarafından bakmaya mecbur kaldığımız kurban bayramını en içten dileklerimle kutlarım.
İyi bayramlar...

gül dedi ki...

bende diyorumki kızgınken ve sevinçliyken hiç bir şey hakkında karar verilmemeli.karar vermeden önce bir kaç kez düşünülmeli.bu tartışmalarınız boşuna. güzel şeyler yazında okuyanlar mutlu olsun.tartışmasız günlere.